Dünya Gazetesi yazarı ve Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, 2025 yılına ilişkin dikkat çekici ekonomik tahminlerde bulundu. 2025 yıl sonu enflasyon oranını ana senaryoya göre %31,97 olarak tahmin eden Demiralp, işsizlik oranının ise %10’lu seviyelerde kalacağını öngörüyor.
Enflasyon Tahminleri ve Maliye Politikası Eleştirisi
Demiralp, 2024 yılında enflasyonla mücadelenin yükünün yalnızca Merkez Bankası’na bırakıldığını ve maliye politikasının yeterince etkin olmadığını belirtti. 2025’te faiz indirimine yılın ikinci çeyreğinden önce geçilemeyeceğini ifade eden Demiralp, yıl içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize edebileceğine dikkat çekti.
İyi senaryoda yıl sonu enflasyon tahmini %27,74, kötü senaryoda ise %36,33 olarak açıklandı.
Büyüme ve İşsizlik Öngörüleri
Türkiye ekonomisinde büyüme oranının 2025 genelinde %3’ün altında kalacağını tahmin eden Demiralp, daha yüksek bir büyüme hedefinin enflasyon üzerindeki kazanımları geri alabileceği uyarısında bulundu. İşsizlik oranı için ise “2025 yılında %10’lu seviyelerde seyretmesi bekleniyor” dedi.
Küresel Ekonomide Trump Belirsizliği
Demiralp, 2025’te küresel ekonomiyi etkileyebilecek en büyük faktörlerden birinin ABD Başkanı Donald Trump’ın politikaları olacağını vurguladı. Trump’ın gümrük vergisi artışlarının Avrupa ile ticaret savaşlarını tetikleyebileceğini belirten Demiralp, Türkiye’nin bu süreçten ticaret payı kazanabileceğini ifade etti.
Büyüme ve Enflasyon Dengesi
“Büyümeden feragat etmeden enflasyonu düşürmek, ancak güven veren bir merkez bankası ve kapsamlı reformlarla mümkün” diyen Demiralp, Türkiye’nin mevcut şartlarında büyüme ile enflasyon arasında ödünleşmenin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Özet: 2025 Yılı Ekonomik Beklentileri
- Enflasyon: Ana senaryo %31,97, iyi senaryo %27,74, kötü senaryo %36,33
- Büyüme: %2,5 – %3 bandı
- İşsizlik: %10 civarında
Prof. Dr. Selva Demiralp’in tahminleri, 2025 yılına ilişkin ekonomik dengeleri anlamak için önemli bir rehber niteliğinde. Türkiye ekonomisini bekleyen iç ve dış riskler ise dikkatle izlenmeye devam edecek.
