Efgani, Muhammed Abduh, Said Nursi ve Fetullah Gülen altyapısı ile başlatılan dinler arası diyalog serüveni! Emirgan Lahikası: “Hristiyanlık ile İslam’ın ittihadı için, İncil ile Kur’an’ın birleştirilmesi şarttır” Kastamonu Lahikası: “1. Dünya Savaşı’nda bize karşı savaşmış olsalar da hristiyan askerler şehit sayılır”
Evet yanlış okumuyorsunuz! Bunlar İslam’da reform adı altında İslam’ı protestanlaştırma projesinin temelleriydi. Diğer bir tarifle İslam Kalvinizmi! Bu yapılanma son 120 yılda reform adı altında temelleri atılan bir SİYASİ hareketin adıdır. Adlarına İslami cemaat adı verilen ihanet grupları tarafından Türk milletine dizayn edilen ve adım adım devam ettirilen siyasi bir projedir.
Dinler arası diyalog kavramını, kült bir inanış olan Hristiyanlık ile ve bir varoluş tarzı olan Yahudiliğe indirgemek veya kıyaslamak esasında hiçbir münevverin kabul etmeyeceği bir durumdur. Çünkü temelde dünya var olduğundan beri tek din İslam’dır. Muharref kitap olan İncil ve Tevrat ile Allah’ın bozulmadan günümüze kadar gelen İlahi kelâmı olan Kur’an, hiçbir şekilde birleştirilemez! Kur’an İlahi, diğerleri şahıslar tarafından tahrif edilerek yapılmış kitaplardır.
Soft İslam tarifi ile Liberal İslam kavramını ülkemize bu ihanet grupları son 30 yılda seslendirmeye başlamıştır. 1993 yılından başlayarak Türkiye’nin her tarafında sempozyum ve panellerle millete anlatılan dinler arası diyalog meselesi vatanın parçalanması planına hizmet eden bir organizasyon olarak başlatılmıştır. Bu 120 yıllık mesele bir din ve cemaat organizasyonundan ziyâde bir siyasi yapılanmanın esasıydı.
Özünde bu adım Türklerin elinden siyasi bir makam olan HİLAFET alınarak başlatılmıştı! Hilafet kaldırıldıktan sonra Avrupa yayınları “Türkler artık İslam’ı temsil edemez, bundan sonra Araplar ve hatta Kürtler bu temsile devam edecek” manşetleri atıldı. Avrupa gezisi bitiminde ülkeye dönen Said Nursi; Işığı ve elektrikle tanıştıktan, Avrupa idaresini tatdıktan sonra şu cümleyi kuruyordu: “Bizim dağdaki vahşi Kürtleri bile Avrupa’nın ışığı aydınlatacaktır” diyecekti.
Bugün toplum içinde hürriyeti, adaleti kimler batıdan dileniyorsa bu yapı ve organizasyonun içindedir. Bugün devlet içinde hala AB üyeliği dileyenler bu yapının içindedir. Bugün siyasetin içinde batıdan eğitim almışların birçoğu bu yapının içindedir. Bugün diyalog ve benzeri cümleler kuranlar bu yapının içindedir. Bugün Liberal İslam veya Ilımlı İslam propagandası yapanlar bu yapının içindedir. Bugün hristiyan misyonerlerine, yahudi kabilelerine göz yumanlar bu yapının içindedir.
Geçmişte bu yapıya hizmet edenleri eylem ve icraatlerinden çözebileceğimiz gibi, güncel kimler olduklarını birkaç cümle arası söylemlerinden tespit edebiliriz! Devam edeceğiz!..