Dinimizde Velâyet Almanın ve Koruyucu Aile Olmanın Hükümleri

Paylaş

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Rehberliğinde İslam’da Evlat Edinme: Koruyucu Aile Olmanın Esasları Nelerdir?

İslam’da Evlatlık Kurumu ve Tarihî Gelişimi

İslam’ın ilk yıllarında, geleneksel olarak devam eden evlatlık kurumu, Medine döneminde nazil olan “Allah, evlatlıklarınızı öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır.” (Ahzâb, 33/4) ayeti ile sona erdi. Ardından gelen ayette, evlatlıkların asıl babalarına nispet edilmesi emredildi. Bu durum, dinimizde ‘hukuki sonuçlar doğuran bir evlatlık müessesesi’ olarak kabul edilmedi.

Evlatlık Nesebi ve Hukuki İlişkiler

Evlatlık nesebi, evlat edinene bağlı olmadığı için aralarında mahremiyet oluşmaz ve mirasçılık ilişkisi doğmaz. Ancak evlatlık kurumu, zaman içinde bazen ‘koruyucu aile’ şeklinde varlığını sürdürmüştür.

İslam’ın Bakış Açısı ve Himaye Sorumluluğu

İslam’ın evlatlık müessesesini kaldırması, himaye muhtaç çocuklarla ilgilenilmeyeceği anlamına gelmez. İslam’a göre, kimsesiz çocuklara bakmak, onları beslemek ve büyütmek büyük bir sevaptır ve insanlık ödevidir. Hz. Peygamber (s.a.s.), yetimi himaye edenin cennette kendisiyle beraber olacağını belirtmiştir.

Çocuk Bakımı ve Eğitimi

Sevgiye, şefkate ve korumaya muhtaç kimsesiz çocuklar, yardım eli uzatılarak ailelerde veya çocuk yuvalarında himaye edilmeli, eğitilip, sanat ve meslek sahibi yapılarak topluma kazandırılmalıdır. Ancak bu süreçte, çocuğun kendi soy kütüğü ile ilişkisinin kesilmesi veya öz ana babasını unutturulması gibi radikal adımlar atılmamalıdır.

İslam’ın Tavsiyesi: Koruma Altına Alma ve Kardeşlik İlişkisi

İslam’ın önerisi, çocuğu koruma altına almak, bakmak, büyütmek ve ihtiyaçlarını karşılamak, ancak hukuki ve helâl-haram kuralları bakımından öz çocuk gibi değil, bir din kardeşi gibi muamele etmektir.

Devamındaki Haberler

EN SON HABERLER