Meseleye suikast öncesi 1 yıl,
Suikast günleri
Ve suikastten sonra geçirilen süre olarak üç ayrı bakış açısı üzerinden değerlendirmek lazım.
Daha evvel ki Sinan Ateş yazımda da belirttiğim üzere;
Mersin-Ankara-İstanbul üçgeninde yaşayanan gayrı meşru bir ticaretin farkedilmesi ve hazırlanan dosyanın iyi niyet ciheti ile liderlere ulaştırılması ile başlayan kirli tezgah süreci!
Bu süreci şifreli ve yüzeysel izah etmeye gayret etmiştim.
MHP ve Sn. Devlet Bahçeli’nin en büyük hatası ya da farkına varamadıkları mesele suikast sonrası başlıyor.
Sinan Ateş’in manevi şahsiyetini ve cenazesini sahiplenmeme, eşi ve çocuklarına el uzatmama, taziye bildirmeyip inkar politikası uygulama hatası!
Bunu Sn Devlet Bahçeli’ye kim yaptırdı?
Asıl mesele bu!
Devlet bey’i Sinan Ateş’in ihanet ettiğine kim ikna etti?
Fetö iltisakı var diye kim iftira etti?
Sinan Ateş tarafından iddia ile kendisine iletilen gayrı meşru ticaretin belge ve dosyası şu an kimin elinde?
Bu belgeler siyasi şantaj, bireysel ikbal ve koruma garantisi ile kimin elinde mahfuz?
Bahsedilen ticaretin kavgası hangi kurumları birbirine düşürdü?
Asıl sorulması ve cevap alınması gereken hususlar bunlar.
Son günlerin güncel konusu Olcay Kılavuz’un konunun neresinde olduğu?
Olcay Kılavuz için bir süredir Fetönün MHP’ye sızması olarak yapılan paylaşımlar.
Bir gariplik yok mu?
Maktül aynı iftira ile kurban!
Azmettirici olduğu iddia edilen aynı iftira ile gündem!
İkisinden biri mantık olarak yalan olmalı.
Asıl tuzak (şahsi kanaatim) Sn Devlet Bahçeli’nin Sinan Ateş için vefatı ile yapmadıkları ya da yaptırılmadıkları…
Şayet bu ciddi hata yapılamasa idi gündem bu istikamette gitmeyecekti.
Devlet bey, Sinan Ateş için taziye yayınlayıp, aileye sahip çıktıklarını ilk gün açıklamalıydı.
Her ne yaşandıysa özelde kalmalıydı.
Sinan Ateş çok yakın bir vakte kadar MHP ve ülkücü camiaya hizmetler etmiş bir vatan evladı idi.
Şahsi münakaşalara kurban edilmemesi gereken makamlarda bulundu.
Meselenin en vahim tarafı, stratejik konularda etrafınızda bulunan yöneticilerin size yaptırdığı hataların geldiğimiz noktada toplumsal karşılığının bir davanın temeline dinamit koyacak büyüklükte tecelli etmesidir.
Liderler, yoldaşlık ettiklerinin hatalarını, kusurlarını, gaflet, delalet ve ihanetlerini örtmeye çalıştıkça, millet vicdanında hesap vermekten kurtulamaz.
Hasılı;
Maktül ile iddia edilen katilin aynı iftiralar ile tezgaha sürülmesi, meselenin arka planında daha büyük isimlerin olduğu şüphesini artırmaktadır.
Bu cihetle iktidar edenlerin hissesine;
Tarihe işaret ile milletinden oy devşiren bir iktidar,
kendi meşru propoganda alanından uzaklaşmış, toplum tarafından büyük ölçüde bu marazlı haller üzerinden sorgulanır bir vaziyet düşmüştür.
22 yılın oy alma vaadleri ve eskiye nazar eden meşru propoganda alanlarından verdiğiniz hiçbir sözün tecelli ettirilmediği, hala bu ülke gündemi faili meçhuller ile yaşamak durumunda kaldığı bir iklimi milletinize izah edemezsiniz.
MHP’nin hissesine ise iki genel başkan yardımcısı ve ülkü ocakları genel başkanı nezdinde hem dünyalık, hem ahiretlik adalet hesabı düşmüştür.
Aslınıza rücu edin.
Muhalif kanada yapmaya mesul zannettiğiniz açıklama ve izahatlerden kendinizi arındırın.
Tek hesap vereceğiniz merci sizlere yıllarca oluk oluk oy akıtan milletin vicdanı ve Allah’ın mizanıdır.
Haksızlığı milletin önüne serin.
Hasbi olursanız kadirşinas Türk milleti hatalarınızı da bağrında sindirmesini bilir.
Hakkı yüceltin.
Adaleti kaybeden hiçbir yönetim sürdürülebilir olamaz.
Selam ve dua ile…
