Suriye’deki Baas rejiminin 61 yıllık tarihi, halka uyguladığı baskılar, işkenceler ve zulümlerle şekillendi. Esad rejimi, sadece kendi halkına değil, bölgeye de büyük bir felaket yaşattı. Bugün, muhaliflerin Suriye’de zafer kazanmasıyla birlikte, rejimin çöküşü hızlandı. Ancak Türkiye’de bazı kesimler, bu diktatörün ve rejiminin savunulması gerektiğini savunmaya devam ediyor. Kuruluş Haber olarak soruyoruz: Hâlâ, yıllarca işkence ve ölümle halkını sindirmeye çalışan Esad’ın yanında mısınız?
Esad’ın Kaçışı ve Rusya’ya Sığınışı: Bir Diktatörün Çöküşü
Suriye’deki halk, yıllardır Esad rejiminin zulmü altında eziliyor. Sednaya Hapishanesi gibi işkence ve idamların merkezi haline gelen yerlerde, binlerce masum insan hayatını kaybetti. Ancak son dönemde, muhaliflerin zaferi ve rejimin büyük ölçüde gerilemesi, Esad’ın kaçmasına neden oldu. Rusya’ya sığınan Esad, tüm dünyaya bir diktatörün çöküşünü ve halkın baskılarına karşı direncini gösterdi. Bu kaçış, Suriye halkının zaferi, Esad’ın ise korkakça kaçışı olarak tarih yazıldı.
Ancak Türkiye’de, Esad’ı hala savunan bir kesim bulunuyor. Bu kesim, diktatörün “istikrar” sağladığını iddia ediyor, ama Esad’ın sağladığı istikrarın bedeli binlerce kaybedilen can ve yıkılan şehirlerdir. Peki, halkına işkence yaparak, özgürlüklerini elinden alarak mı istikrar sağlanır?
Baas Rejiminin Zulmü: Sednaya’dan Çıkan Dehşet
Sednaya Hapishanesi’nden kurtarılan tutsaklar, Esad rejiminin gerçek yüzünü gözler önüne serdi. Burada, demir infaz presleriyle öldürülen mahkumların cesetleri ve işkencelerle dolu bir tarih var. Esad’ın zulmünü savunmak, bu zulmü göz ardı etmek anlamına gelir. Hala Esad’ın yanında durmak, bu işkenceleri savunmakla eşdeğerdir. Peki, bunu savunarak neyi amaçlıyorsunuz? Halkın çektiği acılara karşı duyarsız mı kalıyorsunuz?
Suriye’de Özgürlük Umudu: Rejim Çökse de Esad’ı Savunmak Neden?
Suriye’de Esad rejiminin devrilmesi, sadece Suriyeliler için değil, tüm bölge halkları için bir özgürlük umudu doğurdu. Ancak Türkiye’de, özellikle bazı siyasetçiler ve entelektüeller, Esad’ı hala savunuyor. Oysa ki, Esad’ın diktatörlüğü altında yaşayan halk, yıllardır baskı altında. Peki, Esad’ın yanında durmak ne anlama geliyor? Yıllarca zulme uğramış, işkence görmüş ve özgürlükten mahrum kalmış halkın acılarına göz yummak mı?
Türkiye’deki ve Dünyadaki Esad Savunucuları: Halkın Acılarını Görmezden Gelmek Ne Kadar Doğru?
Bugün Türkiye’de bazı kesimler, Esad’ın “güçlü bir lider” olduğunu ve “istikrar” sağladığını savunuyor. Ancak bu güçlü liderin sağladığı istikrar, halkın kanı, acısı ve gözyaşı üzerine kurulu. Esad’ın rejimi, sadece bir diktatörlüğün ötesinde, halkına işkence eden, özgürlükleri kısıtlayan ve binlerce insanı haksız yere katleden bir yapıdır. Türkiye’de Esad’ı savunanların bu zulmü savunması, halkın vicdanını yok saymak değil midir?
Sonuç: Suriye’nin Geleceği Esad’ın Arkasında Değil
Esad rejiminin çökmesi, Suriye halkının zaferidir. Bu zafer, özgürlük, adalet ve barış için verilen bir mücadelenin meyvesidir. Türkiye’deki bazı kesimlerin, Esad’ı hala savunması, sadece halkın acılarını göz ardı etmek anlamına gelir. Kuruluş Haber olarak soruyoruz: Hâlâ diktatör Esad’ı savunmak, halkın çektiği acıları savunmak anlamına gelir. Esad’ın yanında durmak, Suriye halkının özgürlüğünü ve adaletini savunmakla bağdaşmaz.
#kuruluş haber, #esad savunucuları, #suriye rejimi, #esad zulmü, #diktatör esad, #suriye savaşı, #esad destekçileri, #suriye halkı, #esad’ın işkenceleri, #suriye’de özgürlük, #suriye’deki acılar
