40 yılı aşkın bir zamandır siyasetin içindeyiz, gözlemliyoruz.
Seçmenin duyarlılığını, her seçimde vermek istediği mesajı çok net görüyoruz şüphesiz.
Seçim öncesi seçmen eğilimlerini değiştirme gayretleri kimi zaman isabetli kampanyalar ile sonuç getirir, kimi zaman da ters tepkilere sebebiyet verir.
Toplumun beklentilerini iyi okuyan ve duyarlı seçmenin yüreğine dokunan siyaset başarı elde edebiliyor.
AK Parti iktidarının uzun yıllardır her seçimi kazanmasının sırrı da toplumun duyarlılıklarına hitap etme becerisini göstermekten geçiyor.
Çoğu kez aday belirleme süreçlerini ve kampanyalarını eleştirip duruyoruz ama sonuç yine mevcut iktidarın zaferiyle neticeleniyor.
Bu sonucun en belirgin etkenlerinden biri, mevcut muhalif siyasetin iktidar olmaya yönelik bir proje geliştirememesidir.
Diğer önemli etken ise güçlü bir liderliğin var olmasıdır.
Güçlü liderlik başarının sırrıdır.
Uzun soluklu iktidarlarda oluşan bazı marazi hastalıklar olsa da yine güçlü liderlik sayesinde bu arızalar giderilmiş oluyor.
31 Mart seçimlerine yaklaştığımız bu günlerde muhtemel başarı yine bu güçlü liderlik sayesinde gerçekleşecek gibi görünüyor ancak toplumsal iletişimin en zayıf olduğu bir dönemi ve hatta bir seçimi yaşadığımızı da görmemezlikten gelemeyiz.
Zira toplumsal beklentiler dağ gibi birikmişken beklentilere dair doğru dürüst bir açıklamanın gelmemesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği birçok sözün bile TBMM tarafından çözüme kavuşturulmaması seçmeni belirsizliğe ve kararsızlığa mahkum etmiştir.
Bu durum da sandığa nasıl yansıyacak görmüş olacağız…
Her şeye rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplumsal beklentilere dair vereceği müjdeler, sonuca etki eder diye düşünüyoruz.
Yazmaya devam edeceğiz…
Selam ve dua ile…